Bütün Akdeniz'in kaderini sonsuza dek değiştiren savaşlar dizisi: Pön Savaşları
- ASBÜ Tarih topluluğu - History Society
- 7 Eyl 2019
- 4 dakikada okunur
Bir tarafta Batı Akdeniz’de deniz imparatorluğuyla deniz ticaretini egemenliği altında tutan bir devlet, diğer tarafta ise İtalya Yarımadası’nda hızla genişleyen ve deniz ticaretini egemenliği altına almak isteyen bir devlet… Kartaca ve Roma… Çıkar çatışmalarından dolayı ortaya çıkan dönemin en geniş çaplı savaşları: Pön Savaşları Üç evre olarak gerçekleşen, MÖ 264-146 yılları içinde, Akdeniz deniz ticaretini ele geçirmek ve elde tutmak için yapılan savaşlardır. Batı Akdeniz’de egemen güç olan, deniz ticaretini elinde tutan ve bu ticaretten servet kazanan Kartaca, İtalya yarımadasında hızla genişleyen ve yayılan bir güç olmakla Kartaca’nın elinde tuttuğu deniz ticaretinin egemenliğini isteyen Roma İmparatorluğunun hedefi olmuştur. MÖ 262 yılında Güney İtalya’daki Yunan kent devleti olan Tarantium’u kontrolü altına alıp daha sonra Güney İtalya’daki diğer Yunan kent devletlerinde de kontrolü ele geçiren Roma İmparatorluğunun, bir Fenike kolonisi olarak MÖ 9. Yüzyıl ortalarında kurulmuş olan ve MÖ 240’lı yıllarda imparatorluğunun zirvesini yaşayan Kartaca İmparatorluğuyla Akdeniz ticareti ve egemenliği için çatışması kaçınılmaz olmuştur. Coğrafi olarak da Sicilya’ya doğru genişleyen Roma, artık o bölgede Kartaca için güç, varlık ve nüfuz açısından tek rakipti. I.Pön Savaşı Roma’nın Kartaca’nın kontrolündeki Akdeniz ticaretine karşı giriştiği bir yarma hareketidir. Öncesinde de Sicilya Adasındaki Sirakuza ve Messena şehirleri arasında çatışmalar vardı. Sirakuza tiranı Agatokles İtalya’da kendilerine Mamertinler (Mars’ın Oğulları) olarak adlandıran paralı asker grubuyla anlaştı ve bu paralı asker grubunun Messena’yı tehdidi ardından, Messena Kartaca’dan yardım istedi. Sirakuza, MÖ 307 tarihindeki üçüncü savaştan sonra yenilince Messena, Kartaca’nın kontrolü altına geçmiş oldu. MÖ 289 yılında Sirakuza tiranının ölümüyle işsiz kalan Mamertinler, Messena’yı işgal ettiler. İşgalin ardından Mamertinler’in akınları Sirakuza topraklarına kadar genişlemesi üzerin Sirakuza kralı II. Hiero, Mamertinler’i yenilgiye uğratıp, yağma akınlarını önleyecek şekilde kenti sardı. Mamertinler’in Roma Senatosu’ndan yardım istedi ve Roma aynı yıl içinde Sicilya’ya bir askeri birlik gönderdi. Buna karşılık olarak Kartaca, bu sefer Sirukuza’yı destekledi. Tüm bu gelişmelerin sonucunda Kartaca ve Roma İmparatorlukları Sicilya’da karşı karşıya gelmiş oldu. Sicilya’da Kartaca egemenliğine son verememiş olsa da, Roma donanması Korsika adasını Akdeniz’deki Roma etki alanına aldı. MÖ 256 yılında Roma donanması bu sefer Afrika kıyılarına bir çıkartma yapmıştır. Bu tehdit karşısında Kartaca teslim olsa da, Romanın dayatmaya çalıştığı ağır anlaşma koşullarına karşı gelip ertesi yıl Roma kuvvetlerini ağır süvarinin ve savaş fillerinin desteğiyle Afrika kıtasından püskürttü. Ertesi yıl yeniden alevlenen Sicilya’daki mücadele 200 parçalık Roma donanmasının zaferiyle sona erdi ve böylece Kartaca’nın Sicilya’daki egemenliği sona erdi. II.Pön Savaşı, Roma İmparatorluğu’nun I.Pön Savaşındaki zaferle yetinmemesi üzerine Kartaca’yı tehdit etmesi ile başladı. Bu savaş, tarihin en iyi savaş dehalarının ikisine tanıklık etmiştir. Biri Kartacalı Hannibal Barca, diğer ise Roma komutanı Scipio. Biri Pirene dağlarını aşıp Güney Fransa’dan ilerlemeye başlayan, ardından Alp Dağları gibi çetin bir engeli geçip Po Ovasına ayak basan ve oradan da asker kaybetme riskini göze alıp bataklıktan ilerleyen, sonucunda ise tüm bu zorlu engellerin altında yatan stratejiyle önüne çıkan ki daha doğrusu önüne çıkamayan ve arkasından gelmek zorunda kalan Roma ordularının oluşturdukları pozisyonda savaşmak yerine onları, pozisyonlarını bozarak kendi düzenlediği bir pozisyonda savaşa sokarak kılıçtan geçirmiş bir savaş dehası Hannibal Barca. Diğer yanda ise Afrika’ya çıkartma yapıp, böylesine bir savaş dehasının geri çekilmesine yol açıp onu yenen bir deha Scipio Aemillianus. Bu süreç içerisindeki zaferlerinin ardından Hannibal Barca, Roma’yı es geçip İtalya’nın güneyine doğru ikinci büyük kent olan Capua’ya yöneldi. Cannae’de MÖ 216 yılında Roma ordusunu bozguna uğrattı. Her iki tarafında stratejisi alışılmış bir biçimde piyadelerini merkezde, süvarilerini ise iki yanda tertiplenmiş olarak savaş meydanında karşı karşıya gelecek şekilde konumlandırdı. Fakat tek fark, Hannibal’ın piyadeleri merkezde daha ileri bir hatta yer alıyordu. Roma piyadeleri bu hatta saldırınca Kelt ve İspanyol piyadeler, bu sert yüklenme karşısında gerilemek zorunda kaldılar. Kartaca ordusunun merkezini yardıklarını düşünen piyadeler ilerlemeye devam etti. Gittikçe daralan bir alanda kalmaya başlayan düşman piyadeler silahlarını kullanamaz hale geldi. Merkezde bunlar olurken Hannibal’ın sol kanattaki ağır süvarisi karşısında Roma süvarileri dağıldı ve bunun üzerine Hannibal’ın sol kanattaki ağır süvarisi, sağ kanattaki Roma süvarisini de ezerek merkezdeki piyadenin arkasından taarruza geçti. O savaşta Roma’nın 86 bin mevcudunun 75 bin civarını kaybederken, Hannibal toplamda 54 bin piyade ve süvariden oluşan ordusunun sadece 5 bin civarını kaybetmiştir. Cannae Muharabesi olarak tarihte geçen bu savaş Hannibal Barca’nın muhteşem başarısıdır. İtalya topraklarında bunlar olurken, Hannibal’ı İtalya topraklarından çekilmek zorunda bırakmak yönünde, Afrika’ya çıkartma yapma fikrini Scipio ileri sürdü. Fikir onaylanmasına rağmen Scipio yeterli askeri desteği alamadı. MÖ 204 yılında Afrika kıyılarına çıkartma yaptı. O sırada Afrika’da Kartaca’nın sadece süvari birlikleri vardı ve Scipio geri çekilme manevralarıyla bu birlikleri tuzağa düşürüp imha etti. Bu başarısının ardından Uttica limanın kuşatan Scipio’nun üzerine 60 bin kişilik ordu daha yollanmış, kuşatma kaldırılmış olsa da Scipio bir gece baskınıyla Kartaca ordusunu dağıtmıştır. Sonrasında Tunus üzerine yürümesi Kartaca’nın tüm direnme azmini kırmış ve barışa zorlamıştır. Fakat daha barış anlaşmasını onaylamadan önce Hannibal’ın ordusuyla Afrika’ya dönmesi, Roma’yı barıştan vazgeçirmiştir. Hannibal’ın Scipio’nun üzerine yürümesi karşısında Scipio Zama’ya çekildi. Hannibal’ın kuvvetleriyle muharebeye girmeyi uygun bulduğu bölgede Hannibal’ın kuvvetlerini karşıladı. Zama Muharebesi olarak adlandırılan MÖ 203 yılında yapılan bu savaş Hannibal’ın yenilgisiyle sonuçlandı ve Kartaca’nın barıştan başka seçeneği kalmadı. Savaş tazminatı ödenmiş, Kartaca donanmasını Roma’ya teslim etmiş ve Akdeniz ve İber yarımadalarındaki denetim geri çekilmiştir. III.Pön Savaşı, II.Pön Savaşında Roma’ya yardım eden Numidya kralı Massinissa, devletinin Kartaca devleti aleyhine genişlemeye karar vermesi ve Kartaca’ya ait birçok limanı işgal etmesiyle başlamıştır. Kartaca bu durumu Roma’ya şikayet ediyor fakat Numidya’nın Roma’ya müttefik olması sebebiyle Roma Numidya lehine kararlar veriyordu. Numidya yine Kartaca aleyhine harekete geçtiği bir anda, Kartaca Roma’ya sormadan Numidya ile savaşa başladı. Aradığı bahaneyi bulan Roma İmparatorluğu Kartaca’ya savaş ilan etti. Kartaca’nın yenilmesiyle sonuçlana bu savaş sonrasında Scipio, Africanus Minor unvanını aldı. Neticede dağlık kavimler hariç bütün yarımada Roma idaresine girdi.
Muhammet Bahadır Türken

Comments